Her hastanın kendi kanından elde edilir. Kanın içinde bulunan trombosit veya platelet denen hücreciklerin içinde yaklaşık 30 çeşit protein "Growth Factor" bulunmaktadır. Bu proteinlerin her birinin farklı dokuları iyileştirme özelliği vardır. Kanın bu proteinlerden yoğunlaştırılmış plazmasına P.R.G.F. adı verilir.

Ortopedide ;
- Diz, ayak bileği, kalça eklemi, artrozlarında (kireçlenmelerinde)
- Omuz eklemi tendonlarının yırtık veya zorlanmalarında
- Aşil tendinit ve kasık tendinitlerinde (Osteitis Pubis)
- Fibromiyalii tedavisinde (kulunç)
- Diz, ayak bileği, kalça eklemi kıkırdak doku kireçlenmelerinde (artroz)
- Omuz eklemi tendonlarının yırtık veya zorlanmalarında (tendinit)
- Tenisçi dirseği ve Topuk dikeninde
- Kas, bağ ve tendon hasarları, sporcu yaralanmalarında
- Yumuşak doku ödem ve kanamalarında (hematom)
- İyileşmeyen yaralar, kaynamayan kırıklarda
- Çene eklemi kireçlenmelerinde (artrit)
Estetikte ;
- Ciltte yaşlanma ve yıpranmaya bağlı çizgilerin, kırışıklıkların giderilmesinde
- Yüz, boyun, dekolte bölgesi ve ellerde oluşan, kırışıklık ve çizgilerin giderilmesinde (Bu bölgelerde kolagen doku üretimi uyarılır. Mimikleri bozmayan, doğal, kalıcı düzelme oluşur.)
- Yara, sivilce ve akne izlerinin giderilmesinde
- Güneş ve yaşlılık lekelerinin tedavisinde
- Cilt çatlaklarının tedavisinde (%70 oranında başarı)

Kandan plazmanın yani trombositlerin ayrıştırılmasına PRP denir. PRP yani trombositler, problemli dokuya verildiğinde hücreciklerin (trombositlerin) bir kısmı açılır, bir kısmı da açılmaz. Açılan trombositlerin içindeki protein miktarı ne kadarsa PRP o kadar etkili olur. P.R.G.F.'de ise trombositler katalizör maddeler yardımıyla açılarak, elde edilen trombositlerin içindeki proteinlerin tamamı kullanılır. Yaş veya başka sebeplerle azalabilen trombosit sayısı nedeniyle de PRP'nin etkisi sınırlı kalırken, P.R.G.F.'de yaş sınırı yoktur. Trombosit sayısının azalması da önemli değildir. Bu nedenle P.R.G.F.'nin etkisi daha fazla ve kalıcı olmaktadır.

Kişilerin cilt hassasiyetlerine bağlı olarak; yüz, boyun ve alın boyunda 1-3 saat arası kızarıklık oluşabilir. Göz çevresi ve boyunda 4-5 gün devam eden minik morarmalar oluşabilir. Bunların oluşmaması için sakinleştirici krem ve buz uygulaması önerilir.

Genellikle 5-10 gün aralıklarla 3 seans uygulanır. 30-35 gün sonra kontrole çağırılır.

Uygulamalardan önce lokal anestezik krem ve spreyler kullanıldığından, ağrı eşiğine bağlı olarak bazen hafif bir ağrı veya acı duyulabilir. Ancak bu da çok uzun süreli değildir. Uygulamalarda kullanılan iğneler de çok özel (ince) iğnelerdir. Genel olarak ağrısız ve acısız bir uygulamadır.

Hastanın kendi kanından elde edildiği için alerji veya yan etki gibi durumlarla karşılaşma olasılığı yoktur.

P.R.G.F. tedavisi yeni kıkırdak doku oluşturduğundan dolayı ameliyat önerilen hastalarda da etkilidir.

Yara ve ameliyat izinin derinliği ve uzunluğuna bağlı olarak P.R.G.F. 3-4 seansta ortalama %70 başarıya ulaşmaktadır. Haftada bir veya iki seans uygulanır. İşlemler özel bir anestezi krem kullanıldığı için ağrısız ve acısızdır.